Haftanın Menüsü Metrobüs Anısı

   

   MSA'ya giderken metrobüs şoförlerinin hepsini tanımıştım artık. İnsanlar yer kapabilmek için birbirini ezerken, ben cool tavrımdan ödün vermemek adına azami gayret gösteriyordum. Her sabah kapılar açılır açılmaz başlayan sandalye kapma oyununu ‘come on beybi, bunlar çok basit şeyler’ ifadesinin eşlik ettiği üstten bir bakışla izliyordum fakat ben de yer kapmayı deliler gibi istiyor, yer bulamadığım zaman ise ayak serçe parmağımı sandalyeye çarpmışcasına acı çekiyor, lakin iç dünyamda esen bu fırtınayı dışarıya katiyen yansıtmıyordum. Bu gibi durumlarda en büyük yardımcım, yüzüme yerleştirdiğim ‘Erol Evgin’ ifadesi oluyor. Zira bilenler bilir, o ifadenin karşılığı kah ‘durun arkadaşlar üç günlük dünya için birbirimizi kırmaya değmez’ olurken kah 'hepimiz kardeşiz, lalalalala' olur. İşte öyle bir şey… 

   Yine bir gün ben bu ifadeyle metrobüse binerken rahat tavrım bazı arkadaşları kızdırmış olacak ki, yavaşlığım yüzünden ayakta kalan iri kıyım yolculardan birinin ‘tuuu Allah cezanı versin’ bakışıyla karşılaştım. Sanırım onun da bu gibi durumlarda en büyük yardımcısı yüzüne yerleştirdiği ‘Kadir İnanır’ ifadesi oluyordu ki biri havaya kalkık iki kaşın eşlik ettiği en sert bakışlısından bir çift göz karşısında içimdeki Erol Evgin, ‘hepi topu 25 dakikalık bir yolculuk, ha oturmuşum ha oturmamışım, birbirimizi kırmaya değmez’ minvalinde bir şeyler geveledi. Karşılığında aldığım ‘evinin kadını çocuklarının anası olacaksın’ bakışına bir anlam veremesem de derhal yerimden kalkarak koltuğumu iri kıyım arkadaşa devrettim. Kadir ağabeyin ‘ha şöyle, kalk bakalım’ bakışını üzerime hiç alınmayarak ‘rica ederim beyefendi lütfen buyurun siz oturun’ dedim zaten çoktan oturmuş olan iri kıyım arkadaşa. “Eeee zırvalamayı kes beaa’ bakışını da görmezden gelerek ‘evet gerçekten bu devirde kimse kimseye yer vermiyor, çok haklısınız beyefendiciğim’ dedim. 

   Sonra Erol Evgin ifadesini tekrar yüzüme yerleştirdim. Ve ‘oturmanın hiç önemi yokmuş’ gibi davranmaya devam ettim. Ta ki şoförün hemen arkasındaki koltuktaki hareketliliği fark edene kadar. En arkada olmama rağmen var gücümle önde boşalan koltuğa doğru koşup cam kenarındaki boş yere yerleştim. Telefonumun kulaklığını takıp bir yandan müzik dinlerken bir yandan da camdan dışarı uzak ufuklara doğru derin mi derin bir bakış atmaya başladım. Dışarıdan beni gören Erkan Oğur dinlediğime yemin bile edebilirdi. Halbuki radyoda Burhan Çaçan’dan ‘bir mumdur iki mumdur’ çalıyordu. 

   Metrobüs adabı diye bir şey gerçekten varmış. İlk günler kapıda sıkışmışlığım olsa da zamanla yer kapmayı hatta koca amcalarla yarışıp koltuğa oturabilmeyi öğreniyorsun. Bu ince kızdan 8 ay boyunca o manevralar ve o itici güç nasıl çıktı ben de henüz bilmiyorum. 

PAZARTESİ

Gravyer Peynirli Sos Ve Kanat

• 60-70 gr. Gravyer Peyniri
• 3-4 yemek kaşığı Çiğ Krema
• 3-4 yemek kaşığı Mayonez
• 2 diş Sarımsak
• 5-6 dal Maydanoz
• Tuz
• Kırmızı Pul Biber

• Peynirleri ve sarımsakları rondoda küçük parçalara ayırın ya da rendeleyin. 
• Maydanozları yıkayarak ince ince kıyın ve peynire ekleyin. 
• Krema, mayonez, tuz ve biberi ekleyerek çırpın. 
• Etin yanında ya da ayrı bir tabakta servis yapın.

SALI

Fırında Sebzeli Tavuk But

• 8-10 adet Piliç But                    
• 4 adet büyük boy Patates
• Yarım kg. Konserve Bezelye
• Karabiber
• Pulbiber
• Kekik
• Tuz
• Zeytinyağı
• 3-4 yemek kaşığı Domates Salçası

• Butların derilerini tamamen soyun ve butları yıkayın. 
• Patatesleri iri elma dilimi şeklinde doğrayın. 
• Geniş bir borcama butları ve patatesleri dizin ve bezelyeleri serpin.
• Salçaya tüm baharatları ekleyin, 1 su bardağı su ile salçayı seyrelterek yemeğin üzerine dökün. 
• Önceden ısınmış 200 derece fırında yaklaşık 40-50 dakika pişirin. 
• Tavuk piştiği zaman servis yapana kadar fırında tutun.

ÇARŞAMBA

Hamsili Makarna Salatası

• Yarım paket helezon makarna  
• Yarım su bardağı doğranmış yeşil zeytin
• 2 adet orta boy kırmızı soğan
• 10-12 adet salamura hamsi
• 8-10 adet kiraz domates
• Yarım su bardağı kornişon
• 3- 4 dal dereotu

Üzerine

• Yarım çay bardağı zeytinyağı
• 1 adet limonun suyu
• Tuz

• Makarnayı tuzlu suda haşlayıp süzün. 
• Soğanı piyazlık doğrayın. Kiraz domatesleri dörde, kornişonları ikiye bölün. 
• Haşlanmış makarnayı servis tabağına alın. 
• Üzerine ikiye bölünmüş hamsi, soğan, kiraz domates, kornişon turşu ile yeşil zeytini ilave edin ve karıştırın. 
• Zeytinyağı ve limon suyu gezdirin. Tuzunu ayarlayın. 
• Dereotu ile süsleyerek servis yapın. 

PERŞEMBE

Somon Şiş

• 350 gram somon fileto
• 1 dal pırasa
• 1,5 tatlı kaşığı soya sosu
• 2 tatlı kaşığı zeytinyağı
• 1 diş sarımsak

• Somonun derisini çıkarın ve iri küpler halinde, ayıklanmış pırasayı ise iki parmak kalınlığında doğrayın. 
• Çöp şişlere bir parça balık, bir parça pırasa olacak şekilde 4 parça halinde dizin. Diğer yandan bir tavada soya soyu, zeytinyağı ve ince kıyılmış sarımsağı, 2-3 dakika çevirin. 
• Tavayı ocaktan alıp, ılınmaya bırakın. 
• Sosu, balık şişlerin üzerine bir fırça yardımıyla sürün. 
• Balık şişleri ızgarada önlü arkalı pişirin. 
• Haşlanmış patatesle birlikte, sıcak olarak servis yapın.

CUMA

Yeşil Soslu Makarna

• Yarım demet Maydanoz
• Yarım demet Roka
• 1 çay bardağı Zeytinyağı
• 1 çay bardağı Ceviz
• 100 gr. Beyaz Peynir
• 2-3 diş Sarımsak
• 5-6 dal Taze Fesleğen
• Tuz, karabiber

• Roka, maydanoz ve fesleğeni bol su ile yıkayın ve doğrayın. 
• Diğer malzemeleri de ekleyerek macun kıvamına gelinceye kadar rondodan geçirin.
• Malzemeler iyice parçalandıktan ve macun kıvamına geldikten sonra tavaya alın. 
• Kısık ateşte suyunu salana kadar pişirin. 
• Ceviz parçalarıyla süsleyerek soslukta ya da makarna üzerinde servis edin.