Çarşamba, Ekim 02, 2013

İtiraflara Haftanın Tatlı Menüsü Çok Yakıştı



   

Evet! İtiraf ediyorum.

   Sabahları 7'de kalkacağım günlerde saatimi 5'e kurarak uyanıp, 'Oh be daha 2 saat daha uyuyabilirim' demeyi, 

   Yeni aldığım dergiyi heyecanla açıp ilk olarak yeni sayfalarını koklamayı, 
teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin benim hala Nokia kullanabilecek kadar teknoloji özürlü olduğumu yine de iphone kullanmayı,

   Gece yatarken bile kimi zaman parlatıcı sürüp, rimelle uyumayı, 

   İnsanlar uzun uzun bir şeyler anlatırken aslında dinlemeyip içimden balıkların nasıl çiftleştiği (!) gibi saçma düşüncelerin geçmesini, 

   Bauhaus gibi yerlerde boya, vernik ve de yapıştırıcıların bulunduğu reyonlarda ayakkabılarımı bağlamak veya telefonla mesajlaşmak gibi bilimum sebeplerden dakikalarca oyalanmayı, 

   Birisine kızdığımda eve gelip temiz bir kağıt çıkartıp hakkında saatlerce kötü şeyler yazmayı ve sonra o kağıdı saklamayı, 

   Ben ölürsem acaba kim ne kadar üzülür, cenazeme kaç kişi gelir gibi saçma düşüncelerle saatlerce oyalanabilmeyi, 

   Hala beyaz çizgisiz kağıt üzerinde yüzlerce defa imza atarak, kendi imzamı bulmaya çalışmayı, 

   Arkadaslarımla evde otururken national geographic, wild, discovery channel, reality, history channel izliyor görünüp, evde tekken gelinim olur musun, evcilik oyunu, sabahların sultanını izleyebilmeyi,

   Viski bardağında su içmeyi,

   Toplu taşıma aracında yanımızdakinin telefon mesajını ya da gazetesini okumayı,

   Karşımdakinin tok olmasına aldırmadan, 'ye bak ölümü gör' diyerek eziyet etmeyi,

   Ağlamayı ve acımayı o kadar çok severim ki, merhamet duygusunu adalet damarımın önüne geçirmeyi,

   Ve de insanlar dışarıda şu an gezip tozarken burada oturup bu saçma şeyleri yazmayı,

   Uzakdoğu filmleri izlerken tek sorunum, çekik gözlü, düz siyah saçlı, ince bedenli karakterler o kadar birbirlerine benziyor ki, ana karakter ve yardımcı oyuncuyu karıştırıp konuyu bile kaçırabiliyorum. Mesela 'Bu kadın öbür adamın sevgilisi değil mi? Bu adamla niye bir işler karıştırıyor? Aaa yok bu o kadın değilmiş' ya da 'Bu adam ölmedi mi? Geçmişe mi gittiler de bu adam yine meydanda? Aaa yok bu o adam değilmiş' diye diye filmin sonuna gelişlerimi

   
   Seviyorum!

   Bir de son olarak elimde eat pray love kitabı, sadece 'eat' kısmıyla ilgilenerek sıcacık bir çay ve de muzlu rulo pastayı mideye indirirken birçok şeyi unutabilmek güzel bir şey..

PAZARTESİ

Balkabaklı Sütlaç

500 gr. temizlenmiş balkabağı
2 bardak su
1/2 çay bardağı pirinç
1 litre süt
250 gr. toz şeker
3 adet kakule
5 adet kuru Trabzon hurması
2 dolu avuç ceviz
2 çorba kaşığı pirinç nişastası
1 adet yumurtanın sarısı



500 gr. temizlenmiş balkabağını küp küp doğrayın, üzerine 1 bardak su ilave ederek 10 dakika kaynamaya bırakın. 
Sonra içine 1 bardak daha su ilave edin ve 3 adet kakuleyi de içine atın. Üzerine de 1/2 çay bardağı pirinci ekleyip, pirinçler pişene kadar kısık ateşte yaklaşık 10-12 dakika kapağı kapalı bir şekilde pişmeye bırakın.
Pirinçler pişince içinden kakuleleri çıkarın ve tencereye 1 litre sütü ve 250 gr toz şekeri de ilave edin ve kaynamaya bırakın. 
Süt kaynadıktan sonra 2 çorba kaşığı pirinç nişastasının açılması için 1 kepçe süt ile birlikte bir kasede, sütün sıcaklığına alıştırarak karıştırın ve tencereye ilave edin. 
Son olarak Doğrayıcı’da 5 adet kuru Trabzon hurması ve 2 dolu avuç cevizi ayrı ufak parçalara ayrılana kadar ayrı ayrı çekip, tencereye ekleyin. 
Bir yumurtanın sarısını da aynı pirinç nişastası gibi ayrı bir kasede sütün sıcaklığına alıştırarak karıştırdıktan sonra ilave edin. Nişastasının içinde açılması için 5 dakika daha kaynatmanız yeteri olacaktır. 
Bu aşamadan sonra artık sütlacınız fırına girmeye hazır. Sütlacı fırına dayanıklı servis kaselerine paylaştırın ve fırın tepsisine dizin. 
Tepsinin içine yarı seviyeye gelecek kadar oda sıcaklığında su ekleyip, tepsiyi 200 derecelik fırının orta ile üst katı arasına dikkatlice yerleştirin. 
Su koymamızın nedeni, nemli bir ortam yaratıp, sütlacın üzeri kızarırken kurumasını engellemek. 
Bu şekilde yaklaşık 7-8 dakika içerisinde üzeri kızaracaktır. 

SALI

Çıtır Muz

200 gr. Kadayıf
3 adet Muz
Bal
Ayçiçek Yağı



Muzların her birini 3 parçaya ayırın ve parçaların etrafına dolma sarar gibi dikkatlice kadayıf sarın. 
Sararken kadayıfı avucunuzun içinde çevirin ve biraz bastırın. 
Bir tabağa koyduğunuz ayçiçek yağı ile avucunuzu yağlayarak sarma işlemini kolaylaştırabilir hem de kadayıfın daha çıtır olmasını sağlayabilirsiniz. 
Fakat elinizdeki topu çok bastırmayın, bastırırsanız muz heba olabilir. 
Bu esnada 1-2 parça muz kullanılamaz hale gelebilir ama nefis bir tatlıya ulaşmak için bu ufak bir bedel, endişelenmeyin. 
Sonrası bisiklet sürmek gibi gelecektir. 
Muzları hazırladıktan sonra, servis yapacağınız zamana kadar buzdolabında üzerleri kapalı bir şekilde bekletin. 
Servis yapmadan 5 dakika evvel çıkartıp, kızdırdığınız ayçiçek yağında (içine atacağınız parçanın tamamı yağın altında kalabilecek derinlikte yağ koyun) 1-2 dakika çevirerek pişirin. 
Kızgın olduğundan emin olmak için, bir parça kadayıfı yağa atabilirsiniz, iyice cızırdıyorsa tamam demektir. 
Kadayıflı muz parçalarının renkleri hafif değişip fotoğraftaki hale geldiklerinde istenen kıvama ulaşmış olacaksınız. 
Önceden peçete koyduğunuz bir tabağa aktarıp yağını alın. 
Sonra servis tabağına koyun ve üzerinde veya yanında balla servis edin.

ÇARŞAMBA

Devşirme Tiramisu

2 adet Acıbadem kurabiyesi
200 gr. labne peyniri
1 tatlı kaşığı fındık şurubu
200 ml. krema
4 çorba kaşığı pudra şekeri
1/3 vanilya’nın çekirdeği
3 pişirimlik sade Türk kahvesi
Toz kakao

Önce 2 fincan Türk kahvesi pişirin ve 2 adet Acıbadem kurabiyesini kahvenin içine bandırarak, kahveyi çekmesini bekleyin. Bu işlemi damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. 
Türk kahvesi tadını çok almak ve yumuşak kurabiyeler elde etmek istiyorsanız uzun süre bekletebilirsiniz. 
Daha sonra kahvede bekletilmiş Acıbadem kurabiyelerini servis edeceğiniz porsiyonluk kaplara kırarak yerleştirin.
Bir kasenin içinde 1 paket labne peynirini, 1 tatlı kaşığı fındık şurubunu ve 1 fincan soğutulmuş Türk kahvesini koyup iyice karıştırın. 
Ayrı bir kapta 1 paket kremayı, 4 çorba kaşığı pudra şekerini ve vanilya çubuğunun 10’da birinin çekirdekleri ile çırpın. 
Karışım iyice yoğunlaşana kadar 3-4 dakika yeterli olacaktır. 
Sonra kahveli karışımı kremanın içine yavaş yavaş yedirerek karıştırın. 
Hazırlamış olduğunuz kremalı karışımı Acıbademlerin üzerine  dökerek en az 10 – 15 dakika soğuyup dinlenmesi için buzdolabında bekletin. 
Servis etmeden önce kremanın üstü tamamen kapanana kadar kakao eleyin.
Afiyet olsun.
Refika'ya teşekkürler!

PERŞEMBE

Kenevir Helvası

250 gr kenevir tohumu (çedene)
1/2 su bardağı badem
1/2 su bardağı susam
1/2 su bardağı ceviz
1/2 su bardağı fındık
1/2 su bardağı leblebi
4 çorba kaşığı toz şeker
125 gr üzüm pekmezi

Muhallebisi için,

750 ml süt
3 çorba kaşığı pirinç unu
7 çorba kaşığı toz şeker
1 çorba kaşığı tereyağı



250 gr kenevir tohumunu süzgeçte bol su ile yıkayın. 
Daha sonra geniş bir tavada ve yüksek ateşte sürekli karıştırılarak yaklaşık 10 dakika kavurun. 
1/2’şer bardak ceviz, badem ve fındığı valsoda dişe gelecek kıvamda çekin. 
1/2 su bardağı susamla birlikte kenevirin üzerine ekleyerek, kavurma işlemine devam edin. 
Bu esnada kenevir tohumları patlamış mısır edasıyla tavada şenlenmeye başlayacak. 10 dakika daha kavrulduktan sonra 125 gr üzüm pekmezi ve 4 çorba kaşığı toz şekeri ilave edin ve karıştırarak kavurmaya devam edin. 
Yoğun bir kıvama geldikten sonra ocağın altını kapatın. 
Muhallebisi için 750 ml sütü, 3 çorba kaşığı pirinç unu ile açarak karıştırıp bir tencerede kaynatın. 7 çorba kaşığı toz şeker ekleyin ve kıvamı yoğunlaşınca 1 çorba kaşığı tereyağı ile lezzetlendirin. 
Daha sonra ılıması için bekletin. 1/2 su bardağı leblebiyi valsoda çekip, un kıvamına getirin. 
Hem tatlıya lezzet vermesi hem de servis tabağından rahat çıkması için, servis tabağına un haline gelen leblebiyi serin. 
Leblebinin üzerine yerleşen tatlıyı kaşık yardımıyla bastırılarak düzleştirin ve üzerine hazırladığınız muhallebiden gezdirerek, buzdolabında soğumaya bırakın. 

CUMA

Şişte Brownie

250 gr sütlü çikolata
110 gr tereyağı
40 gr toz şeker
30 gr esmer şeker
10 gr kakao
2 adet yumurta
2 adet yumurta sarısı
10 gr un
Çilek
Krema
Nane yaprağı

110 gr tereyağını birkaç parçaya bölerek benmari usulü eritin. Eriyince üzerine 250 gr parçalanmış sütlü çikolata ekleyerek karıştırın, benmaride eritmeye devam edin. 
2 tam yumurta ve 2 yumurtanın sarısını bir kaseye alarak, 40 gr toz ve 30 gr esmer şeker ile birlikte 1 dakika çırpın. 
Sonra üzerine 10’ar gr un ve kakao ilave ederek karıştırın. 
Eriyen ve ılıyan çikolata karışımını yumurta karışımına ekleyin. 
Sonra kalıplara rahat boşaltmak için sürahi ağızlı bir kaba alın. 
Brownie için kullanacağınız kalıpları bir parça tereyağı ile sıvayın ve bir miktar un serpiştirin. 
Brownie karışımını kapların 3/4'üne doldurun. 
200 derecelik fırında yaklaşık 10 dakikada şişip kabaracaklar. 
Çıkarıp soğumaları için bir kenarda bekletin. 
Soğuyan brownieleri, hem göze hem mideye hitap etmeleri için çilek, nane yaprağı ve aklınıza gelen her türlü tatlılıkla şişe dizebilirsiniz. 






   

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder