Çarşamba, Nisan 24, 2013

Devamlı Kilo Alıyorsanız Bir de Ruhunuza Kulak Verin



    Dün bir gazetede okuduğum köşe yazısında kilo almanın ya da verememenin aslında bir başka sebebi de psikolojiktir diye yazıyordu.


   Mesela yıllarca obezite ile savaşan bir kadın, asıl problemin ne olduğunu çözebilmek için doktora gidiyor. Testler yapılıyor, vücut tamamen inceleniyor ve herhangi bir sorun çıkmıyor. Doymak bilmeden yemesinin ve ayarını tutturamamasının sebebini öğrenmek istiyor. Birkaç seans sonra doktor teşhisi koyuyor ve diyor ki: 'Dünyada bir yer edinmeye çalışıyorsun.'

   Kadın, çevresi tarafından çok sevilmediğini ve hayatta bir işe yaramadığını düşündüğü için aklı ve bedeni ortak çalışarak dünya üzerindeki kapladığı alanı genişletiyor.

   Yine testlerinden bir sonuç alamayan bir kadın, dönemsel olarak kilo alıyor ve her defasında bahanesi farklı. Kış kilosu, depresyon kilosu, ilaçların yaptığı kilo gibi..

   Ve her sene benzer bir döngü içine giriyor. Ne yaparsa yapsın, ne ilaç kullanırsa kullansın hep aynı. Kilo alıyor, veriyor. Yine alıyor, yine veriyor..

   Bir başka hikayenin kahramanı ise, mesela ete çok meraklı bir adam. Tatlıyı seviyor ama tuzdan vazgeçemiyor.
   Koca bir göbeği var ve arkadaşları arasında sık sık şakalara maruz kalıyor.

   Gittiği uzman önce alkolün hayatındaki yerini soruyor. Her gece iki duble içtiğini ve bunun tek keyfi olduğunu söylüyor. Yani neredeyse alkolik.

   Et, yağ ve tuz merakının kaynağı böylece ortaya çıkıyor. Vücudu alkolle kaybettiklerini geri almak ve vücudundaki etkilerini ortadan kaldırmak için çalışıyor esasında.

   Daha sonra ortaya çıkan şey şu: Aslında adamımız mutsuz. Görünürde mutlu bir evlilik, iki çocuk var ama 'Ben bu hayatı yaşamak istemiyorum' mutsuzluğu derinde yer etmiş.

   Her gece alkol ile hayaı algılama biçimini değiştirmek zorunda, hayatına ancak öyle tahammül edebiliyor. Ve hayatını değiştiremeyeceğini düşündüğü için adım atmaya korkuyor.

   Her sabah uyanıyor, kahvaltı yapıyor, çocuklar okula, o işe gidiyor, akşam evine dönüyor, yemeğini yiyor ve içkisini içiyor. Sonra da sızıyor. Ertesi gün aynı, hatta bir sonraki ay ve bir sonraki sene rutin bir şekilde ilerliyor.

   Yani kısacası beden 'mutsuzsun, alarm veriyorum, haberin olsun' diyor. O sesi duyarsan ne ala. Duyup da duymamayı tercih ediyorsan daha fena. Yani aslına bakarsanız ruh ağırlaşıyor. Biz görmüyoruz.

   Eğer kiloları ile sorun yaşayan varsa aranızda bence bir de buradan bakın bu olaya. Belki de probleminizi çözebilirsiniz böylece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder