Cuma, Ağustos 30, 2013

Soylent Green - Açlık



   Soylent Green adlı 1973 yapımı filmimiz Harry Harrison tarafından kaleme alınmış Make Room! Make Room! adlı Nebula ödüllü bilim kurgu romanından uyarlanmış. Günümüzde global ısınmanın yarattığı problemler, ilerleyen zamanlarda yiyecek sıkıntısı yaşayacak olmamız gibi gerçeklerin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini gösteren ilginç bir hikaye ile karşı karşıyayız.



   2022 yılında geçen filmde nüfus artışı yüzünden dünya üzerinde yiyecek stokları erimiş ve insanlar açlık çekmeye başlamıştır. Ender bulunan sebze, meyve, et gibi gıda maddeler çok yüksek fiyatlara satılmakta ve ancak çok zengin kişiler tarafından tüketilmektedir. Yöneticiler yeşil, sarı ve kırmızı Soylent(isim sol-soya ve lent-lenf gibi bir bileşimden çıkmış) adlı gofrete benzeyen yiyeceklerle halkı açlık sınırında tutmaktadırlar. New york polis departmanı Dedektifi Robert Thorn(Heston) ve yaveri Solomon ‘Sol’ Roth(Edward G. Robinson) yeni düzen içinde ayakta durmaya çalışman iki ev arkadaşıdır. Sol her gün, eski güzel günlerden kalan hatıralarını Thorn ile paylaşmakta ve dünyanın insanlar tarafından ne hallere getirildiğini anlatmaktadır. Thorn ise çok da anlaşamadığı bu dostunun araştırma gücünü kullanarak vakaları çözmektedir.



   Şehrin yüksek sosyetesinden William R. Simonson (Joseph Cotten)’ın evinde kafasına aldığı bir darbe sonucu ölü bulunması, Thorn’u basit bir soygunun ötesinde ortada büyük bir dava olduğunu düşündürür.


   Vakayı araştırdıkça, Thorn Simonson’un Soylent’le ilgisini öğrenir ve ip uçları kendisini tehlikeli bir yola sürükler. Geldiği nokta Thorn insanların Soylent Green üretimi için kullanıldığını öğrenir. Soylent Green is people! Sözü ile de film hafızalara kazınır böylece. Şirket insan üretimini bir yandan tetikleyerek daha çok ham madde sağlamakta bir yandan da daha çok tüketici yaratmakta ve böylece gücünü arttırmaktadır.


   Film, 1973 yılında çekilmiş olduğundan ötürü, bir takım teknik aksaklıklar ve belki de çoğumuza başarısız ve komik gelebilecek sahnelerden oluşabiliyor yer yer. Bunun da imkansızlıklardan dolayı meydana geldiğini düşünürsek, çok fazla bu konuya yoğunlaşmamız gerektiğini düşünmüyorum açıkçası. Senaryo muhteşem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder