Pazartesi, Haziran 03, 2013

Gazlardan Midemiz Doydu, Gereken Destek



   Nereden başlasam bilemedim. Siliyorum tekrar yazıyorum. Olmadı deyip yeni baştan alıyorum. Yine de duygularıma tercüman olacak kelimeleri seçemiyorum.

   Biliyorsunuz, görüyorsunuz. TV'den izleyemiyoruz malum görüntülenmiyor. Gezi Park diyorum. İnternet ortamında başarılı bir şekilde bilgilendiriliyoruz. Tabii yardımlaşma amacıyla kullanmamıza rağmen bir takım saçma insanlar provokasyon yapma amacı ile aramıza sızdı. Bilgilerin doğruluğundan emin olamadık! Yardım etmeye çalıştık belki de yanlış bilgiler verdik.



   Ama gittik, gördük, destek verdik. Gitmeyen biri bilemez, anlayamaz. Evimden çıkamıyorsam balkonumda durdum, tencere tava ve düdük üçlüsü ile verdim desteğimi. 'Ben de varım, sizlerleyim' dedim!

   Çoğu kişi hala bu olanların tek sebebini yıkılan iki üç ağaç sanıyor! Yaşadığımız devirde deli gibi internet kullanıyorken, etraflarında bas bas bağırıyorken hala 'şu zaman neredeydiniz, bu zamanda neden yoktunuz, iki ağaç yüzünden döküldünüz sokaklara' gibi saçma sapan cümleler kuruluyor!



   Yoktuk o zaman arkadaşım. Ne olmuş? Ama şimdi varız! Sustuk, susturulduk, korktuk ama sonunda bir sabah uyandığımızda dünyaya daha farklı bakıyorduk! Peki sen o zaman neredeydin? Sen neden zamanında sesini yükseltemedin?


   Sabahın 5'inde uyuyan gençlerin üzerine uyarısız biber gazı sıkmak insanlık mı? Üstelik hiçbir zararları olmamış. Kendi hallerinde direniyorlardı. İnsanların evine kadar biber gazı atıldı, hastanelerin aciline biber gazı sıkıldı. Polis balkondan bakan bir bayanın evine sokaktan biber gazı attı. Yani bu insanlar durup dururken çıkmadı sokaklara! Bayramlarımız kutlanmadı, kürtajımıza karışıldı, kaç çocuk yapacağıma bile o karar verdi! E şimdi benim, bizlerin o kadar çocuk yapmasını ister mi acaba? Bize benzeyen, hakkını arayan, korkmayan çocuklar!

   AKP baştan beri “bir kısım” bağımsız insanı darbecilerle, A partisiyle, B partisiyle, marjinallerle, onunla bununla aynı kefeye koyup yok saydı. İşte bu yürüyüş biraz da, bu insanların “Ben varım” demesiydi.
   İçki içtikleri, ağaçlar kesilmesin dedikleri, çocuk yapmak istemedikleri için Başbakan’ın kendilerinden nefret ettiğini düşünen insanların çığlığıydı. Bir de o insanların hakkını, hukukunu korumak isteyenlerin. Kimse kurumunu, ait olduğu grubu, partiyi vs temsil etmiyordu. Herkes birey olarak, kendi olarak oradaydı. Ağaç gölgesinde kitap okuyarak başladığımız direniş kanla, gözyaşıyla, astım krizleriyle devam etti. Sokağa çıkmak demokratik bir ülkede halkın en temel hakkıdır. 2013’te bu basit hakkı bile vatandaşına tanımayan bir devlet... Hangi yüzle kendine 2023 hedefi koyabilir? Demiş Melis Alphan. Tüm olayı özetlemiş.

   Ben de o çapulcular arasındayım. Bağdat Caddesi'ne gittim yetmedi, evime geldim internet başından kalkamadım yardım etmek için yine yetmedi. Taksime gittim, sonra döndüm. Dün gece Caddeye indik, FB stadının oraya kadar gittik sonrasında devam edemedim artık.

   Uyuyunca Taksim'de, Beşiktaş'ta olanlar rüyalarıma giriyor. Durduk yere içimden 'Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana' diye söyleniyorum.

   Uyandık, gözümüz açıldı. Bunun sonucu ne olur bilmiyorum ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Onu biliyorum!


   Bugün ben de kendimce blogumda direnişe destek veriyorum. Haftanın menüsünü yazmamaya karar verdim:) Sadece ama sadece karşılık vermeden direnirken biber gazını yiyen arkadaşlarım için, korkusuzca polislerin karşısına geçebilen arkadaşlarım için ve suçsuz yere ölen, yaralanan arkadaşlarım için. 
   
   Müjdat Gezen, 'şimdi anladınız mı niye bizi Türk, Sünni, Kürt, Alevi diye ayırdıklarını? Birleşince böyle oluyoruz çünkü. Birleşe birleşe kazanacağız' demiş. Gönlümüz bir.

   Üstelik artık polis alıp götürdüğünde nasıl davranmam gerektiğini de öğrendim:) Yeni bir bilgi.

   İçim rahat, elimden geleni yine de yaptım diyemiyorum henüz. Hep eksik kalıyor...

   Bu arada bugün yeni bir işe başlıyorum ben:) Beyoğlunda Leb-i Derya da mutfak şef yardımcısı olarak. Umarım mutlu musmutlu gider gelirim işime. Olayların içinden geçip gideceğim ama olsun! Bir süreliğine hergün uğramış olurum işte bahanesiyle fena mı?

   İlk iş günü heyecanımı paylaşır mısınız benimle? Ben gerçekten heyecanlıyım da..

 

 

 

 

 

 

2 yorum:

  1. canım hakkında hakkımızda hayırlısı olsun...yeni işin de hayırlı olsun....seninleyim....(çağla) :* :))

    YanıtlaSil
  2. Çağla çok çok teşekkür ederim:) Amin. Umarım hepsine değer..

    YanıtlaSil