Salı, Haziran 04, 2013

1236 Selçuklu Mutfağı



   İkiz kardeşler Yunus Emre Akkor ve Ömür Akkor mutfak kültürü alanında, Türkiye’de eşine az rastlanan üç önemli kitap çıkartıyor. Yunus Emre Akkor’un hazırladığı “Osmanlı Deniz Mutfağı”; Ömür Akkor’un, ablası Pınar Çakmakçı’yla beraber yazdığı “Osmanlı’dan Günümüze Yumurta Tarifleri” kitabı ve yine Ömür Akkor’un dört yılda bitirdiği “1236 Selçuklu Mutfağı”

   Bu üç kitap da dünyanın en iyi yemek kitaplarının seçildiği, “Yemek kitapları Nobel’i” diye de adlandırılan Gourmand Yemek Kitapları Ödülleri’nde farklı kategorilerde ödül kazanmış. Şahane bir şey!


   “1236 Selçuklu Mutfağı” ise sadece bir yemek kitabı değil; Selçuklu kültürünün bir yansıması.

   Kitap Selçuklu döneminde neler yendiği hususunda bir ilk kitap olarak yazılsa da aslında içindeki hikaye ile Selçuklular’ın hayatına, yaşayışlarına ve o devire ait bir kurguya da yer vermiş. Sanırım Türkiye’de edebi özelliği olan ilk yemek kitabı olmuş. Bu kurgunun canlanmasında özellikle dönem minyatürleri ile kitaba hayat veren Suzan Çataloluk’un etkisi büyük olmuş gerçekten. 
   Yazar, kitabın üç kısımdan meydana geldiğini söylüyor: Birinci kısım 1236′da Kubadabad Sarayı’nda aşçı olarak çalışan bir dervişin başından geçenleri, ikinci kısım günümüzdeki bir aşçının bu hikâyeyi yazma serüvenini, üçüncü kısım ise Selçuklu mutfağından yemek tariflerini içeriyor.


     Konya’da dergahın mutfağında, bir gönül sultanının elinde pişerken yolu Beyşehir’deki Kubad Abad Sarayı’nın mutfağına düşen dervişin gözünden saray hayatı, yeme-içme adetleri tanıtılıyor. Bu arada dervişin göl yeşili gözlere sahip Mahperi’ye duyduğu derin aşk da kurguyu renklendiriyor.
   
   İkinci bölüm, aşçı Ömür Akkor’un Beyşehir’e yaptığı bir yolculuk sırasında, yukarıdaki hikâyenin bir vizyon halinde, Beyşehir gölünün derinliklerinden kalbine ve zihnine nasıl yansıdığını anlatıyor. Bir aşçı-yazarın heyecanına ortak oluyorsunuz bu satırlarda.


   Üçüncü bölüm ise Selçuklu mutfağının bazıları bugün de yapılan tariflerine ayrılmış. Çok tanıdık lezzetlerin yanı sıra hiç denemediğimiz, bilmediğimiz ne kadar çok tarif var bu kitapta…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder