Cuma, Kasım 01, 2013

Aman Adanalı Canım Adanalı Florida Yollarında :)



   



   Dün vize için konsolosluğa gittiğimde içeride oturup beklerken ufaktan dizlerde bir titreme oldu. Bir de sonucu çok önemliyse uzun süre beklemeyi hiç sevmem, söylesinler olumlu ya da olumsuz bileyim isterim. Bu yüzden baya işkence çektim. 

   Amaaa! Beklediğime değdi mi? Eveeet:) 6'sında bu kız Miami yolcusu. Sonra da Florida. Bir şey de kalmadı. 5 gün sonra yaşanmışlıkları, sevdiklerimi, iyi ya da kötü her hatırayı burada bırakıp yeni anılar biriktirmek yeni arkadaşlar edinmek için yola çıkmış olacağım. Kolay bir karar olmadı fakat her şey olması gerektiği gibi ilerliyor hayatımda. Bu yüzden güzel olacağına inanıyorum. İnsan kendi kendine koyduğu engeller yüzünden aynı yerde sayıyor. Ne bir aile ne bir eş koyabilir bizim koyduğumuz engelleri. İşte ben de yıkmaya başladığım engellerimi tamamlamak için gidiyorum. 





   Tabii bir de 4 teyze ile geçirilen 5 günlük bir Adana yolculuğumuz var. Anne tarafı Adanalı olduğundan yaptık bu geziyi. En büyük teyzemiz hala orada bulunduğu için onun konuğu olduk. Tam evlere şenlik. Hatta deliler evi gibiydi teyzemin evi. Ama çok eğlendim, çok yedim, çok güldüm biraz da kim nasılmış onu gördüm. Adana'nın, ciğerin en güzel yapıldığı, acının en acı olduğu yerlerden birindeydim. Acıya hala alışamadım. Annemler sağolsun ejderha gibi gezdiklerinden yediğim bir lokmacık acı yüzünden restoranda 3 tur atmadığım kaldı bir tek. 





   İskenderun'a gidelim diye yola çıktık Antep'e gelmişiz. Sevgili yılların Adanalısı teyzem bizi tam ters yöne götürmüş:) İyi oldu. Ben de zaten Antep'i görmek istiyordum. Adana'da yediğimiz Bici bici, Birbiçer'de yediğimiz ciğer, Antep'te gittiğimiz İmam Çağdaş ve tadına doyamadığımız Nar ekşili salatasından tutun şalgamına, ayranından tutun Adana'sına kadar harikaydı. Sonrasında Antep'in meşhur tarihi Tahmis Kahvesi. Orada içtiğimiz Menengiç kahvesi..





   Yarım yağlı sütle yapılan Menengiç kahvesi hafif tuzlu ve yumuşacık tadı olan çok değişik bir kahve. Şahane yemekler yüzünden davul olan midenize öyle iyi feliyor ki hemen 2 paket eve getirmek için satın alıyorsunuz. 





   Ne getirilir hediye olarak diye düşündüm. En iyisinden acı pul biber getirilir. Özellikle mutfakla ilgilenenlere. Ben de İzmir Hatay'da çok güzel bir yer açan Ebru ablaya hediye aldım:) Gidip tebrik edemeyeceğim maalesef. Ufak bir katkım olsun istedim ben de. Bu arada reklamımızı yapmadan geçemeyeceğim. Ebru'nun Mutfağı 4 Kasım'da açılıyor. Bakır kazan ve güveçlerde pişirilen şahane yemeklerin ardından bakır çaydanlıkta ve közde demlenmiş çayınızı da içtikten sonra daha önce yediğiniz ev yemeklerinin tadını unutacağınıza eminim:) İzmir'de oturanlara duyurulur! Emek var bu işte. Gördüğünüzde ve tattığınızda anlayacağınız büyük emek..





   Annemin çocukken yaşadığı mahalleyi, bayıldığım o güzel evlerini, arkadaşlarından birkaçını gördüm orada. Oyun oynadıkları sokakları, gittikleri açıkhava sinemasını gördüm. Güzel anılarını tekrar yaşadık birlikte. Her yeni bir anıyı dinleyişimde, her gördüğüm yeni yerde gözümde canlandırdım bir bir annemin çocukluğunu.. 





   İşte böyle.. Gidiyorum ben de zaten. İstanbul'un kışından kaçıyorum. Yeniyılda denize girerek ve mini mini şortlarla kutlayacağım bir yere gidiyorum.. Nispet değil vallahi ben soğuğu da hiç sevmem. Ama ne yalan söyleyeyim hala olduğumun farkına varacağım için seviniyorum en çok da! 3 yaşında olan yeğenimi gidemediğim için ilk kez koklayıp mıncık mıncık yapacağım için mutluyum. Uzaktan hala olmak hiç keyifli bir şey değil.







   Hafta sonuna az biraz yoğunum. Programımı yapmam gerek. Daha miniğe spiderman kostümü bulacağım:) Pazartesi görüşmek üzere..

   

   

   

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder