Salı, Mayıs 07, 2013

Büyükada Yemekleri




   Ahh Büyükada... Her gidişimde sanki ilk kez gidiyor gibi hissederim. Çocukken yaptığımız gibi hoplaya zıplaya yürümek isterim sokaklarında.


   Küçüklüğümden beri gittiğimiz her gidişimizde aynı yerde yemek yediğimiz, havası mis, insanları güzel ada..


   Çok ufaktım. Ya fotoğraflardan hatırlıyorum sanıyorum ya da gerçekten hatırlıyorum bir fikrim yok:) Uzuun yolda ne yorulurdum ne de sıkılırdım. Bisiklete bin, köşede dur, dondurma ye. Sonra tekrar atla bisikletine diğer köşede dur, çiklet al. Bisiklet sürerken bir yandan da o çikletle kocaman balon yapmaya çalışırdım. Yapardım da sonra o balonun suratıma yapışması sonucu iyi bir düşmüşlüğüm var:) O zaman çikletti, şimdi sakız:) Hey gidi çocukluk:) -Bunu da demeye başlamışsak yaşlanmaya başlamışız demektir. Manavıyla, bakkalıyla, yerlileriyle sohbet etmeye bayılırdım, 'işler nasıl? Kesat mı?' lafını kullanır dururdum. Nereden duyduysam o lafı... Şimdi o halimden eser kalmadı. O şen, neşeli çocuk gitti yerine bambaşka biri geldi.


   İşte Büyükada aklımda hep böyle pembe mavi anılarla dolu. Yemeklerini zaten çoğunuz az çok biliyorsunuzdur. Lezzetli demek hafif kalır.


   İşte ben 'Büyükada Yemekleri' kitabını alıp denediğimde o anılarım canlandı, kendi çocuk halime güldüm. Kitabın yazarı olan Selin Kutucular, uzun yıllar finans sektöründe üst düzey yönetici olarak çalışmış. Lezzetten anlayan bir Büyükada aşığı olan dedesi Sabahattin Bilgütay’ı 2003 yılında kaybedince onun anısını yaşatmak amacıyla 'Büyükada Yemekleri' kitap projesini hayata geçirmiş. 'Büyükada Yemekleri-Dedemin Sofrası', 2005 Gourmand World Cookbook Awards'da 'En İyi Yerel Mutfak' ödülünü kazandı.

   Kitaptan bir tarif vermek istiyorum. Ama mutlaka bir göz atın derim. Gerçekten çok hoş bir kitap olmuş. 

Yerelması



  • 1 kg yerelması                    
  • 1 çorba kaşığı pirinç 
  • 2 tane soğan
  • 1 tane havuç
  • 1 limonun suyu 
  • 1 tatlı kaşığı un 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 6 tatlı kaşığı şeker (2 tatlı kaşığı koyuyorum , damak zevkine göre değişebilir) 
  • 1 demet dereotu



  • Yerelmalarını iyice yıkayın. 
  • Kabuklarını soyun. 
  • Tuzlu, limonlu, unlu suya atın. 
  • Tencereye zeytinyağını koyun. 
  • Havucu uzunlamasına yarıya bölün, ince ince kesin. 
  • Küp küp doğradığınız soğanla birlikte yağda çevirin. 
  • Yerelmaları da içine atılır, biraz daha çevrilir. 
  • Pirinci ekleyin, tuz ve şekerle bir iki kez daha çevirip kapak kapatın. Üzerine çıkana kadar su koyun ve orta ateşte pişirip, dereotuyla servis edin.

        -Kapak yerine tabak da koyabilirsiniz.







 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder