Pazartesi, Aralık 09, 2013

Bu Savaşı Biz Seçmedik! Peki Ya Seçebildiklerimiz?



   Oralarda bir yerlerde 'Ben niçin bunları yaşıyorum?' diyen var mı? Sevgilisinden ayrılmış, işini sevmeyen ya da hayat istediği gibi gitmediğinde kahrolan?

   İki gündür pek keyfim yoktu. Verdiğim kararlardan hiçbir zaman pişman olmasam da etrafımdaki insanları zaman zaman üzmek benim asıl canımı acıtan. Eğer karşı tarafın aklındakilerle uyuşmuyorsa düşündüklerin ve uyguladıkların, hata mı olmuş oluyor? O kararın kime göre neye göre yanlış olduğu tartışılır aslında. Yaşanması gereken bir şey varsa ortada istediğin kadar karar ver, plan yap, kendini hazırla.. Olmaması gerekiyorsa olmuyor bir şekilde. 

   Arkadaşlarımız, çocuklarımız, ailemiz ya da eşlerimiz.. Hep istediğimiz gibi olsunlar, dikkatli olsunlar, öyle böyle davranmasınlar, öyle konuşmasınlar, insanlar ne der diye söylenir dururuz. Bize göre yanlış ama belki de benim düşüncelerim de ona göre yanlış. Hiç bu şekilde olaya bakan var mı acaba? Biri söylerseya da kendimizi zorlarsak belki.. Yargılamayı bırakıp değiştirmeye, akıl vermeye çalışacağına 'niçin kabullenemiyorum' ya da 'ben bu şekilde kabullenebilir miyim' diye bakarsak her şey daha kolay olur sanki? Zaten yargılamak, uymuyorsa ya çıkıp gidersin ya da ağzını açar gözünü yumarsın ve başlarsın söylenmeye. Kolaya kaçmayın sevdiceklerim. Maharet öyle kabullenebilmekte..

   Bu sabah okulda bloglarda gezinirken Amerikalı bir çiftin bloguna denk geldim. Evliliklerinden 5 ay sonra karısına meme kanseri teşhisi konan bir adamın çektiği fotoğraflarla yaşadıklarını anlattığı bir site. İlk günden onu kaybedene kadar her anını ölümsüzleştirmiş. Angelo Merendino, 
"Fotoğraflarım günlük hayatı gösteriyor. Kanserin insani tarafını eşimin yüzünden anlatıyor. Fotoğraflar, Jennifer kanserle savaşırken yaşadığı korku, zorluk, yalnızlık ve üzüntüyü gözler önüne seriyor." diye yazmış.
   Foroğrafları, 2011'de kansere yenilen Jennifer'ın ardından 'The Battle We Didnt Choose' (Bizim seçmediğimiz savaş) adı altında internette yayınlamış. Ve kitap haline getirerek satışından elde edilen geliri kanser hastaları için bağışlamış ve bağışlamaya devam ediyormuş.



   Bir göz atmanızı tavsiye ederim. Çünkü ancak bazı şeylerin kıymetini o zaman anlıyoruz. Ya başımıza geldiğinde ya bu tür şeylerle karşılaştığımızda. Ve hayatın aslında güzel yanlarının yanı sıra ne kadar da berbat olduğunu farkediyoruz. Biraz tercih biraz kader iyi yaşamak..

   Ben hala kendime gelemedim. Fotoğraflara baktıkça sanki onlarla birlikte o anları ben de yaşamışım gibi hissediyorum. Siz bir bakın. Daha sonra da önemsediğiniz, kızdığınız şeylerin ya da kimselerin gerçekten o kadar kızılacak durumda olup olmadığını tekrar bir düşünün. Belki de aslında ne kadar basit bir şeyi büyütüp yük ediyoruz kendimize.. 
  
   Şükretmek hiç ama hiç zor bir şey değil..


   http://haber.tr.msn.com/ntv/bu-savaşı-biz-seçmedik

   http://mywifesfightwithbreastcancer.com


   

   

2 yorum:

  1. ben zaten seni çok seviyorum.herşeyi halledebileceğini biliyorum.minik kuzum.büyüdün artık canımsın canım

    YanıtlaSil
  2. canımın içi büyüdün seni çok seven annen...)))

    YanıtlaSil