Pazartesi, Ocak 21, 2013

Senaryo ve Şarap Kokulu Haftanın Tarifleri




    Bu sosyallik beni çok yoruyor a dostlar! 

   Şaka bir yana öyle bir cumartesi geçirdim ki nasıl geçtiğini anlamamakla beraber gece yastığa başımı koyduğumda dolu dolu bir gün olduğunu düşünüp mutlu oldum.

   Neler yaptım en iyisi yazayım ben size. Sahilde güzel bir yürüyüş yaptım. Sonra sıcak poğaçalarımı alıp çay bahçesinde bir yandan çayımı yudumladım bir yandan da akşama hazırlık için bir kitap okudum. Kitap çok inceydi ama bitiremedim. Çünkü tamamen mutsuz, umutsuz ve hayatından memnun olmayan birini konu alıyor. Aslında kendisini yazmış yazar. Bilenleriniz vardır belki. Tezer Özlü. Kitabın ismi ise Yaşamın Ucuna Yolculuk.

   Önce biraz yazardan bahsetmek istiyorum.

   Özlü, yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayranlık duyduğu üç yazarın (Svevo, Kafka, Pavese) izlerini sürerek sürdüren anlatısını 1983'te Almanca yazmış, daha sonra Türkçeye çevrilerek 1984 yılında tekrar basılmış. Bir süre akıl hastanesinde (Manik-depresif) kalmış. Sonra göğüs kanserine yakalanmış. Tedaviyi reddetmiş ve sonunda ölmüş. Resmen intihar etmiş sizin anlayacağınız.


   Kitabı kurcalamam bile yetti nasıl bir hayat yaşamış olduğunu anlamam için. Yüzüne baksanıza hüznü siz de görebiliyor musunuz?

   Kitaptan alıntılar yazacağım aslında neler hissettiğini az çok siz de anlayacaksınız.

   Bir bölümün başlangıcında ''Niçin dünyaya geldiğini bilmiyor musun? Anlatmalısın, ayrıca acıkmalısın, susamalısın.. Sonun korkunç, sefil olmalı! Bunu bilmiyor musun? Bunu sana Pavese söylüyor'' yazmış. Paveseden..

   Sonra başka bir bölümde, ''Yaşamın sonu hiçbir zaman bana ırak gözükmedi. Her yüzde, her solukta, her büyüyende, her yaşlananda, her sarılmada, her sabahta gördüm yaşamın sonunu'' diyor.

   Asıl bir bölüm var ki, beni en çok etkileyen... Biraz uzun ama eğer sıkılmaz ve okursanız sizin de etkileneceğinizi düşünüyorum.

   ''Sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnız bir yüzey, benim gerçeğimle bağdaşmayan bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin ''medeni durum'' dediğiniz durumsuzluk, ne başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. Bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine saptadığınız için ben de eriştim. Hem de hiçbir çaba harcamadan. Belki de hiç istediğim gibi çalışmadan. İstediğiniz düzene erişmek o denli kolay ki.. Ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiçbir değeri yok ki.. Bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. Ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. 

   Yaşamın boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle, okullarınızla, işyerlerinizle. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz.Şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanına ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum.''

   Ne acı değil mi? 

   Dün akşam 10 kadar kişi şarap eşliğinde bu kitabı tartıştık. Benim ilk gidişim olduğu için daha çok dinleyiciydim ama her ay yapılacak bu görüşmelere mutlaka katılmayı düşünüyorum. Bu grup 5 yıldır yapıyor bunu ve çok samimi arkadaşlıklar kurmuşlar. Her yaştan insan var üstelik. Teyzem sayesinde tanıştığım bu güzel insanlarla vakit şahane geçti. 

   Ondan önce Senaryo Yazarlığı dersine gittim. İki film açıldı. İlk film muhteşemdi. M-Fritz Lang filmi. Diğer film They Live-John Carpenter idi. Ben 'They Live' filminde neredeyse uyuyacaktım. Fakat 'M' filmini sonuna kadar izleyemediğime üzüldüm. 

   Film konularını anlatmayacağım da derste hiç aklımıza gelmeyecek bilgiler edindim. Gerilim filminde karanlıktan gelen çocuk seslerinden, çocuğun söylediği tekerlemenin korkunçluğuna kadar içten içe bizim korkacağımızı hissettirmeleri.. Bildiğimiz ama o an düşünemediğimiz şeyleri öğretti sevgili hocamız bize.

   Çok keyifliydi, iyiydi de 4 saat sürmesi biraz yorucu oluyor.

   E artık haftanın tariflerine geçeyim diyorum:) Buraya kadar okumanız bile bir mucize:)


PAZARTESİ


     Brokoli Graten



  • 1 kgbrokoli            
  • 1 su bardağı süt
  • Yarım paket krema
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • Tuz,pulbiber
  • 2 su bardağı kaşar rendesi



  • Brokolileri tuzlu suda 3-5 dk haşlayıp,suyunu süzün.
  • Diğer tarafta tereyağını eritin.
  • Unu ekleyip karıştırn.
  • Süt,tuz,pulbiber ve kremayı ekleyin.
  • Brokolileri fırın kabına alın.
  • Üzerine hazırlamış oldumuz sosu yayın.
  • En son kaşar rendesini ekleyinfırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.




  SALI


     Hünkar Beğendi   -Okulda yaptığım hünkar beğendi bu:)


     Etli kısmı için:


  • 250 - 300 gr kuş başı et                      
  • 2 domates
  • 1 sivribiber
  • 1 küçük soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 su bardağı kaynar su
  • Tuz, karabiber
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Patlıcanlı kısmı için:
  • 3 büyük boy patlıcan
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 su bardağı soğuk süt
  • Kaşar peyniri rendesi (3 yemek kaşığı)
  • Tuz, karabiber



  • Soğuyan patlıcanların kabuklarını soyun ve sıcak suya tutarak bir kenara alın.
  • Kuşbaşı etleri çok daha küçük parçalara ayırın.
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile etleri suyunu çekene kadar pişirin.
  • Doğranmış soğan ve sarımsaklar ile sivribiber ilave edilip 1 dakika kadar pişirin.
  • 1 tatlı kaşığı domates salçasını ilave edilip kavurun.
  • Üzerine doğranmış domatesi ekleyip birkaç dakika daha arada karıştırarak pişirin.
  • Tuz ve karabiber ilave edilerek yaklaşık yarım saat daha pişirin.
  • Patlıcanları küp doğrayın.
  • Bir tencerede 2 yemek kaşığı tereyağı ile 2 yemek kaşığı unu kavurun.
  • Üzerine patlıcanları ilave edip pişirmeye karıştırarak devam edin.
  • 1 bardak soğuk sütü yavaş yavaş karıştırarak ilave edin.
  • Son olarak tuz ve karabiber ve kaşar rendesi ilave ederek kaşar peyniri eriyene kadar pişirmeye devam edin.
  • Patlıcanlı sosu servis tabağının altına, etli karışımı üste gelecek şekilde koyarak servis yapın.


ÇARŞAMBA


     Sarımsaklı Sebze Sote

  • 200 gr brokoli                         
  • 200 gr brüksellahana
  • 2 havuç (baby havuç kullanırsanız daha hoş bir görüntüsü oluyor)
  • 2 patates
  • 5 diş sarımsak
  • Yarım demet dereotu
  • 4-5 çorba kaşığı zeytinyağı
  • Tuz, karabiber

  • Brokoliyi çiçek çiçek ayırın. Brüksel lahanalarını temizleyin. Havuçları temizleyip ince çubuklar halinde doğrayın. 
  • Patatesleri soyup parmak kalınlığında doğrayın. Hazırladığınız sebzeleri ayrı ayrı haşlayıp süzün veya buharda pişirin. 
  • Sarımsakları soyup ezin ve zeytinyağında sote edin. Hazırladığınız sebzeleri sırasıyla patates, havuç, brokoli ve brüksel lahanası şeklinde ekleyip 2 dakika kadar kavurun. Tuz ve karabiber serpin.
  • Dereotunu temizleyip kıyın ve üzerine serpin.
  • Sıcak olarak servis yapın.


PERŞEMBE


      Peynirli Ispanak Köftesi


  • Yarım kg ıspanak                            
  • 4 dilim beyaz peynir
  • 2 çorba kaşığı margarin
  • 2 dilim bayat ekmek içi
  • 1 kahve fincanı süt
  • 2 çorba kaşığı
  • Galeta unu
  • 2 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
  • 2 yumurta
  • Tuz, kırmızı toz biber

  • Ispanakları ayıklayıp bol suyla yıkayın. 
  • Tencereye alıp kısık ateşte kendi suyu ile yumuşayıncaya kadar pişirin. İyice süzüp küçük küçük doğrayın. 
  • Ekmek içini sütte bekletip sıkın.
  • Geniş bir tavada 1 kaşık margarini eritip ıspanağı ekleyin. 
  • Bir tutam tuz ilave edip birkaç dakika kavurun. Ateşten alıp ılınmaya bırakın. 
  • Ekmek içi, galeta unu, kaşar peyniri ve yumurtaları ekleyip yoğurun. 
  • Köfte harcını 8 eşit parçaya ayırın. Her birini avuç içinde yuvarlayıp hafifçe yassılaştırın ve ortasını çukurlaştırın. 
  • Hazırladığınız ıspanak köftelerini yağlanmış fırın kalıbına dizin.
  • Beyaz peynir dilimlerinden küçük bir çay bardağının ağzıyla daire şeklinde küçük parçalar kesin. 
  • Ispanak köftelerinin çukur kısımlarına birer parça peynir yerleştirin. 1 kaşık margarini küçük bir tavada eritip peynirli köftelerin üzerine gezdirin. 
  • Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 15-20 dakika pişirin.


CUMA


      Ispanaklı ve Peynirli Akya Balığı


  • 6-7 adet temizlenmiş ve derisi alınmşı akya balığı fileto
  • 400 gr ıspanak
  • 50 gr rendelenmiş kaşar peyniri
  • 50 gr beşamel sos
  • Tereyağı
  • Tuz karabiber
  • Toz muskat

  • Yapışmaz yüzeyli tavada 20 gr tereyağını erittikten sonra ıspanakları ilave edip soteleyin.
  • Isıya dayanıklı fırın kabına tereyağı sürün. Ispanakları ve rendelenmiş kaşar peynirini dikkatlice yerleştirip üzerine Akya balığı filetolarını aktarın.
  • Beşamel sosu hazırlayıp toz muskat, tuz ve karabiber ile tatlandırın.
  • Hazırladığınız beşamel sosu balık filetolarının üzerine yayıp birkaç küçük parça tereyağı yerleştirin.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dakika pişirin.
  • Akya balığı Eylül-Ekim aylarında balıkçılarda bolca bulunur. Dondurulmuş halde marketlerde bulabilirsiniz.




3 yorum:

  1. Uzun zamandır takip ediyorum sizi. Artık alışkanlık oldunuz benim için. İlk defa yorum yazıyorum lütfen bu güzel yazılarınızdan bizi mahrum etmeyin. Kendinizide anlatan bir yazı yazarsanız bir gün sizi biraz daha iyi tanırız :) İyi Çalışmalar :)

    NOT: Peynirli Ispanak Köftesini denedim. Kocam bayıldı. Tekrardan yapıyorum şu an :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Afiyet olsun beğenmenize çok sevindim. Yorumunuza daha çok sevindim:)Kendimden fazla mı bahsediyorum acaba insanlar sıkılıyor mudur diye korktuğum bile olmuştu açıkçası. En kısa zamanda yazacağım. Teşekkür ederim. Daha çok bir arada olacağız inşallah:

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil