Cuma, Ocak 03, 2014

Lokanta Maya




   Haftasonu ne yapsak, nerede yesek ya da nereye gitsek diye düşünenler varsa aramızda, Lokanta Maya gitmeden bu haftayı bitirmemeniz gereken süpper süpper bir yer!

   İçeri girer girmez restoranın dekorasyonuna aşık oluyorum. Mimar Cem Kocacıklıoğlu'nun katkılarıyla minimalist bir dekorasyona sahip Lokanta Maya. Ortadaki büyük masalarda örtü yok; diğerlerinde ise düz beyaz. Monotonluğu bu şekilde önlemeyi başarmışlar. Girişte, içi kurutulmuş sebze ve baharatlarla dolu cam bir vitrin yer alıyor. Restorandaki en favori parçam bu oluyor. Sağdaki duvar kabuklu cevizlerle kaplanmış, soldaki ise lokantanın sahibi olan Didem Şenol'un yazdığı "Kızınız Defne'yi, Oğlumuz İskorpit'e..." yemek kitabı ile süslenmiş. Sade ama bir o kadar yaratıcı mekan olmuş. 



   İstanbul’un ender “slow food” lokantalarından birisi Lokanta Maya’da menüdeki tüm yemekler, slow food felsefesine göre yani turfanda ürünlerden yapılıyor. Hangi taze malzemeleri bulabiliyorsa onları kullanıyor menüde. Bu sebeple de Maya’nın menüsü sık sık güncelleniyor. Belki de Maya'nın en güzel yanı bu.
   


   Yalnız eğer sessiz sakin bir yemek yemek istiyorsanız ne kadar memnun kalırsınız bilmiyorum. Çünkü içeride hiç şarkı çalınmamasına rağmen, gürültüden dolayı aynı masada oturanların konuşmasını bile duyamıyorsunuz. 
   




   Gelelim menüye, mücverine bayıldığımı, hatta sırf mücverini yemek için bile tekrar gidebilirim. Ahtapot ızgarası, kerevizli levrek, tavuk ciğer, safranlı pilavı oldukça başarılı. Çok çeşitli ve renkli başlangıç var. Ana yemekler ise başlangıçların yanında biraz daha sıradan kalıyor. Kuşkonmazlı Linguini, Dana Schnitzel, Karidesli Risotto vs. Biz sadece mezelerden söylemeye karar veriyoruz. Cem Yılmaz usulü... "Little little into the middle" :) Yemekler değiştiği için bir daha gidersek aynı lezzetlere denk gelir miyiz bilemiyorum. Fakat ne tercih edersem edeyim hepsinin lezzetli olacağını tahmin ediyorum. Fiyatlar 'lokanta' kavramına pek uymuyor, daha çok 'restoran' sınıfında değerlendirilmeli. (Ortalama kişi başı 70-80lira.)



   Gelelim tatlıyaa! Fotoğraftaki sadeliğe aldanmayın, en güzeli en sona sakladım. Bergamutlu dondurma... Tarif edilmez yaşanır. Muhteşem bir tadı vardı. Buradan kocaman bir alkış!
   

Kemankeş Caddesi 35 A
Karaköy İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder