Salı, Ocak 15, 2013

Mamma Mia! İtalyan Mutfağı Hakkında Çok Şey..





    Mamma Mia! İtalyan Mutfağı!

   Buldum! Tam da benlik bir şey buldum! Bir kitap gördüm dün. Spordan çıkmışım, kucağımda birkaç yemek dergisi (ironik) ve bu kitapla kasaya gittim gittim geldim.

   Akşam blogumda yazsam, evde uygulasam ne şukela olur diye kendimi kendime acındırarak kitaba bir bakış attım.
   Midemin içinden bir ses duyuldu tam da o anda. 'Önce evdekileri bitir Dilaraaaa!' Sonra kalbimdeki ses dedi ki: ' O bakışlarına dayanamadım Dilara, senin işin bu. Al, oku, yap, ye sonra da yaz!'

   Ben hep midemle daha iyi anlaşmışımdır. Mesleğimden de anlaşıldığı üzere:) Ama kalbim ağır bastı ve aldım. İyi ki de almışım.

   Çünkü ben İtalya'ya bayılıyorum. Çok yer de gezecek olsam İtalya benim için hep bambaşka.

   E kitapta İtalyan Mutfağı ile ilgili olunca dayanamadım. Aldım...


   Efendim kitabın ismi 'Mamma Mia-İtalyan Mutfağı Hakkında Çok Şey'. Elvan Uysal Bottoni'nin yazdığı bir kitap. Kendisi Roma'da yaşıyormuş... Ah ne güzel...

   Ama sadece bir yemek kitabı değil. Severek ve eğlenerek okunan bir hayat kitabı.

   Ne de olsa mutfak, hayat demektir!


   Kitabın yazarı Roma'dan Napoli, Milano'ya, Sardunya'dan Floransa, Palermo'ya kadar İtalya'yı bir uçtan bir uca gezip çeşitli İtalyan Annelerle yemek pişirirken, bir yandan da onların hikayelerine sızmış.

   Üstelik pek de yabancısı olmadığımız manzaralarla karşılaşmış.

   Kayınvalidesinden dertli olanlar, üzüm bağları, evin yanına kurusun diye serilen çeşit çeşit makarna, öğlenleri kocası ya da oğlu eve yemeğe gelenler vs.

   Şehirler, koylar, kasabalar, hayatlar ve kırılgan, cilveli, mücadeleci kadınlar eşliğinde tatlısından tuzlusuna çeşitli yemek tarifleri çıkıyor ortaya.
   Ayrıca yazar, özel ilgi alanlarından da bahsetmiş kitabında. Tam 18 İtalyan 'Mamma' (yani anne) ile pişirilen yemekler ve tarifleri sadece İtalyan mutfağı hakkında iyi bir fikir vermekle kalmıyor. İtalyan insanının sıcaklığını kalbinizde hissediyorsunuz kitabı elinize alır almaz. Nasıl sevgiyle pişen yemekler leziz oluyorsa, yazarın duygularını zapturapt altına almadan hissederek ve severek yazdığı kitaplar da farklı keyif veriyor.

   Fotoğraflar çok doğal, inceleyen ya da alanlarınız görecektir. Mutfaklardan, alışveriş yapılan pazarlardan çekilmiş hepsi. Kıyıda köşede kalmış, pek de fazla tanınmayan yöresel yemekleri bizlere hatırlatıyor bu kitap.

   Güzel bir haber de ne biliyor musunuz? İtalyanlar için Türk annelerinin yemeklerini yazmayı düşünüyormuş. İstanbul’da başlayıp Mardin’de bitirmeyi düşünüyormuş. Bir de yavru gurmeler için bir yemek kitabı yazıyormuş. 5-10 yaş arası çocuklar için üç mini kitap olup çizimlerini de Elif Kamışlı Magnarelli yapıyormuş. Ne güzel değil mi?

   Sevebileceğiniz, mutfağınızın bir köşesinde tutmak isteyeceğiniz bir kitap! Okuyun derim...

    Kitaptan bir tarifi yazıyorum. Kullanacağınız ürünleri büyük marketlerde bulabilirsiniz. İstiridyeler.. Bu ürünler pişirmeye hazır bir halde satıldığı için kullanımı da oldukça kolay. Kumlarından temizlendikten ve kabukları açıldıktan sonra donduruldukları için hiçbir ön işlem yapmadan, sadece yıkayarak kullanabilirsiniz.


   Nohutlu Kum İstiridyesi


  • 600 gr kabuklu kum istiridyesi          
  • 250 gr. haşlanmış nohut
  • 1/2 su bardağı beyaz sek şarap
  • 3 diş ince kıyılmış sarımsak
  • 3 adet domates
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Bolca taze biberiye
  • Tuz, karabiber

  • Eğer taze, temizlenmemiş ve kabuğu açılmamış istiridye kullanıyorsanız, kumlarının dökülmesi için kum midyelerini bir gece dolapta su içinde bekletin. Ertesi gün sudan alıp elinizde tek tek iyice yıkayın ve kurulayın. Önceden temizlenmiş, kabukları aralanmış ve dondurulmuş istiridye kullanıyorsanız yemeği hazırlamaya başlamadan bir saat önce (ne olur ne olmaz diye) istiridyeleri su dolu bir kapta bekletin. Bir saat sonra sudan alıp iyice yıkayın ve kurulayın. 
  • Bir tencere veya wok tavaya zeytinyağını ve sarımsağı ekleyin ve orta ocakta ama kısık ateşte sarımsakların pembeleşmesini bekleyin.
  • Sarımsaklar pembeleşince temizlenmiş ve kurulanmış istiridyeleri ekleyin ve ocağı yüksek ateşe getirin. Eğer taze istiridye kullanıyorsanız kabukları açılıncaya kadar karıştırın. Kabuğu açılmayan varsa onları tencereden alın ve atın. (Dikkat! Kabuğu açılmayan istiridyelerin zehirlenmeye yol açtığını öğrenmiştik okulda)
  • Tüm istiridyelerin kabuğu açılınca şarabı ekleyin ve şarabın alkolü buharlaşana kadar yaklaşık 2-3 karıştırın. 
  • Daha sonra önceden haşladığınız nohutları, küp küp doğradığınız domatesleri ve taze biberiye yapraklarını ilave edin. Tatların iyice birbirine karışması için, 10-15 dakika orta ateşte pişirin. Pişmesine yakın tuzunu ilave edin.


   
   Tarifin orjinalinde domates yoktu. Ama ben eklemeden yapamadım. Domates, nohuta da istiridyeye de bu kadar yakışıyorken, eklememek olmazdı.
   Lezzet ve görüntü de iyi olunca 'eklemese miydim acaba?' sorusu aklıma hiç gelmedi. 



 

1 yorum: