The Cheesecake Factory Mmmm

   Selam!

   The Cheesecake Factory'i sevmeyen var mı? Eminim yoktur. Kocaman porsiyonları, en lezzetli cheesecake ve yemekleri ile dünyanın en iyileri arasında. 

   Efendim Oscar ve sevgili akıllı eşi Evelyn, 1940'lı yıllarda Detroit'te cheesecake dükkanı açıyor. İşler çok iyi gidiyor fakat 2 çocuğu doğduktan sonra hayallerini bir süre ertelemeye karar veriyor ve dükkanı kapatıyor. Sadece restoranlara sipariş üzerine çalışmaya başlıyor. Ta ki çocuklar büyüyene kadar. 1972 yılında Los Angeles yolunu tutmaya karar veriyorlar. Ve orada The Cheesecake Factory ismi ile yeni yerlerini açıyorlar. İş bölümü yapıp, günde 18 saat çalışarak zamanla küçük dükkanlarını büyütüyorlar.

   Sonra 1975 yılında Los Angeles onların cheesecake'ini o kadar seviyor ki işleri daha da büyütüyorlar. San Diego ve  78'de Beverly Hills'de yeni yer açarak artık tüm Amerika'nın onları tanımasını sağlıyorlar. Şuan 170 tane Cheesecake Factory bulunmakta. Ne varsa eskilerde var..

   Daha önce okuyup gitmiş olduğum için sanki Evelyn oradaymış gibi hissettim. Ne güzelmiş, ne heyecanlı günler geçirmiş bu başarılı çift. 

   Ben de dün oturdum gidebileceğim, gezebileceğim yerlerin adreslerini çıkardım. Sonracığıma atladım arabaya tek tek gezdim. Önce The Cheesecake Factory nerede ise oraya gittim. Forum tarzı açık alana yapılmış Alıveriş merkezine girdiğim anda tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Arabayı nasıl park ettim de kendimi restorana attım hiç hatırlamıyorum. Önce içeri girdim. Şöyle bir dolandım. Lavabolarına kadar gezdim:) Daha sonra cheesecake dolabının önünde biraz o güzelliği izledim. Ve sonunda dışarıda bir masaya oturdum.

   Bembeyaz kıyafetler içinde cast ajansından seçilmiş hissi veren pek sevimli bir bey sipatişimi aldı. Fakat klasik ben kararsız kaldığım için yardım aldım kendisinden. Yazmıştım ya ben büyük porsiyonlu gelen yemekleri hep sevmişimdir zaten. Önce göz sonra karın doyacak:) Burası da tam benlikti! Aman ne güzeldi! Önce yemek yedim. Chicken Madeira! Yediğim en lezzetli tavuktu sanırım. En çok sipariş edilen yemeğiymiş zaten. Mantarlı, kuşkonmazlı, eritilmiş Mozarella peynirli ve üzerinde Madeira şarabı ile pişirilen sosu, yanında patates püresi ile gelen lezzetli mi lezzetli bir yemek. 

   Ardından koca fincan kahve ile Fresh Strawberry Cheesecake yedim. Gelen cheesecake i önce biraz izledim. Yemeye kıyamadım. Çantama koyup hep yanımda taşıyayım istedim:) İhtişamlı fakat bir o kadar da lezzetli bu tatlıyı anında mideye indirdim.

   Ben gittiğimde fazla kalabalık değildi fakat 5 dakika içinde öyle doldu ki insanlar isimlerini yazdırıp alışverişe gittiler. Belli ki çok beklenecek. 

   Garson çocuk yalnız mısınız sorusunu öyle bir sordu ki içimden 'Evet gönlümde başkasıyla gelmek vardı ama kısmet böyleymiş' diye geçirdim.

   Yemeğimi yedim sıra çoğalınca kalktım. 1 saat içinde o kocaman şeyleri yedim ve bitirdim. Midem o kadar şişmişti ki kıyafetleri denemek bile çok zor geldi. Başka yerler de gezdikten sonra döndüm eve. Dedim ki gece uyurken 'Evelyn rüyama gir, sen hayallerini sevdiğin adamla nasıl gerçekleştirdiysen bana uğurlu gel ve ben de tüm hayallerimi gerçekleştireyim!' ...