Charlie'nin Çikolata Fabrikasını izledim. Bugün izlenecek en güzel filmlerden biri. Çünkü bu tarz havalarda insanın keyfini yerine getiren tarzda bir film.
Çikolataseverler ayıla bayıla izler eminim. Benim çikolata ile aram fazla yok ama filmdeki o şelaleleri her görüşümde yanımdaki çikolatadan bir parça aldım.
Filmde bir Charlie var ki dünya sevimlisi. Ailesi zor şartlarda yaşayan fakir bir çocuk. Tüm dünya ve Charlie, çikolata fabrikasıyla zengin olmuş Willy Wonka’nın esrarengiz ve yıllardır kapalı olan fabrikasını merak etmektedir. Yanında çalışanlar onun tarifini çaldığı için onları kovmuş kimseye güvenmiyordu. Sonrada fabrikayı kapatmaya karar verdi. Bir süre sonra fabrikanın bacasından dumanlar çıkmaya başladı. Ama hala kapılar kapalıydı. İçeride çalışanlar vardı fakat hiç dışarı çıkmıyorlardı.
Bir gün Willy Wonka 5 çikolata ambalajının altına altın bilet saklamıştır. Altın biletleri bulan 5 çocuk fabrikaya girme hakkına sahip olacak ve içlerinden biri hayallerinin ötesinde bir dünyaya kavuşacaktır. Charlie çikolatayı çok sever. Durumları iyi olmadığından yılda bir kere doğum gününde çikolata alabilirler. Çikolata alamayacak kadar fakir olmalarına rağmen o fabrikaya girmek için elinden geleni yapar.
İlk önce ailesinin doğum gününde hediye ettiği çikolata boş çıkar. Bir gün dedesi gizlediği parayı Charlie’ye verdi. O da boş çıktı. Fakat sonra yerden bulduğu parayla aldığı çikolatada altın bileti bulur. Charlie, fabrikaya büyükbabasıyla birlikte girer. Çünkü büyükbabası daha önce o fabrikada çalışmıştır. Charlie gibi dört çocuk daha gelir. Bu çocuklar: Veruca, Violet, Augustus ve Mike’dır.
Çocuklar kendi şanslarıyla burada bulunmamaktadır. Charlie diğer çocuklara göre daha akıllı, sakin ve tok gözlüdür. Fabrikayı dolaşırlar ve Wonka onları Umpa-Lumpa’larıyla tanıştırırken çikolata yemeyi çok seven Augustus açgözlülük yaparak çikolata gölüne koşar ve çikolataları içerken içine düşer ve bir makine tarafından çikolata süzme yerine gider.
Geriye kalır 4 çocuk. Sakız çiğnemeyi çok seven Violet ise Wonka'nın icadı olan doyurucu sakızı çiğner ve lastik gibi bir kız olmuştur.
Hayvanları bir eğlence aracı olarak kullanan Veruca ise fındık kemiren çalışkan sincapları görerek onlardan birini almak ister ama sincaplar buna izin vermez ve onu çöplerin gönderildiği yere düşürür. Mike ise teknolojik aletleri çok seven bir çocuktur. Wonka çikolata ışınlama televizyonunu onlara tanıtırken Mike televizyona atlar ve ışınlanmak ister. Işınlandıktan sonra Mike devasa bir insan olur ve kağıt kadar ince bir hal alır.
Geriye tek Charlie kalmıştır. Wonka büyük cam asansörle Charlie’nin gecekondu evine gider ve Charlie’ye bir teklifte bulunur. Teklif şudur: “Ya aileni bırakıp fabrikaya sahip olacaksın ya da ailenle sefalet içinde yaşayacaksın.” Charlie ailesine çok bağlı olan bir çocuk olduğu için teklifi hiç düşünmeden reddeder. Wonka kulaklarına inanamaz. Çünkü Charlie hiçbir çocuğun reddedemeyeceği bir teklifi reddetmiştir.
Wonka’nın çikolataları artık eskisi kadar güzel olmaz çünkü mutsuzdur ve bu Wonka'yı korkutur. Charlie’nin babası ise bu arada çok iyi bir iş bulmuştur. Bir gün ayakkabısını boyadığı bir adamla Wonka fabrikası hakkında konuşurken Charlie onun Willy Wonka olduğunu anlar ve ona tavsiyede bulunur.
İyi çikolatalar üretebilmesi için dişçi olan babası ile görüşmesi gerektiğini savunur. Bunu tek başına yapacak cesareti olmayan Wonka, Charlie ile beraber babasını ziyarete gider. İlk gördüğünde onu tanımayan babası onu azı dişlerinden tanır. Aralarındaki küskünlüğü giderirler.
Ailenin hayatta önemli bir yeri olduğunu bu olaydan sonra anlayan Wonka teklifini değiştirerek Charlie’ye hem fabrikada çalışabileceğini hem de ailesini görebileceğini söyler. Charlie’nin ailesi de artık Wonka’yı benimsemişlerdir.
Mutlu Son!
Orada yaşamak nasıl bir şey bilmiyorum ama filmi izlerken o sincapları ben de kapıp evde beslemek istedim:)
Minikleri yanınıza alın. Sıcak çikolata ve patlamış mısırlarla filmin keyfine varın:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder